WORDIMVS

Wordimus © 2025 All rights reserved.

Picture of the authorSavaş Şahin

04/01/2025

Uygarlık

Reading Time: 2 minute

Türkçe, Koşuk


Evren özünde gerçekten de, Büsbütün doludur tersliklerle; Doğması gerekirken güneşin batıdan, Sanırsın yanlışlıkla sapmış da yolundan; Ondan doğuyor sürekli tersine, Ne varsa doğarken batıdan. Oysa güneş gibi en yüksek uluslar; Batıda doğar güneş batarken. Tüm buluşlar oraladan çıkar, Tüm iyi işler onlarındır, Tüm güzellikler orada doğar. Güneş gibi ışıltıya bürür yeryüzünü; Ancak güneşin tersi yönünden açar. Ah şu batılılar, Ne yüksek uygarlıklar... Fransızca sevginin, tatlılığın, sevmenin dili; İngilizce bayların, hanımların, Pek görgülü üst kesimin, Yalnız soyluluğun dilidir. Bir kız en iyi Paris'te sevilir; Evlilikten sonra varılacak ilk durak, Sevginin, tutkunun, güzelliğin konağıdır. En görgülü bayım, O bayıma yakışır en oturaklı hanım, Ancak Londra sokaklarındadır. Üretimin en iyisi Amerikalınındır. Yoktur onunkinden nitelikli üretim. Tüm yeryüzündeki tüketim; Karşılanır yalnız Amerikalılarca. Bir kız güzeldir ancak Fransızsa, Ah yok mu o tatlı konuşması; O güzelim dudaklarıyla... Bir erkek yalnız İngilizse bayımdır, O giyim, o duruş, o alçak gönüllülüğü... Taşır gittiği yerde dört yana görgüyü. Ah bir de bir satıcı Amerikalıysa, Verir elindekinin en iyisini indirimle; Üstüne daha çok ödeyip de; Sen üretmekle uğraşmayasın, Kendini yormayasın diye. Bir de alçak doğululara baksana, Ne bilmişler barbarlıktan başka? Varsa yoksa şöyle bir taş bırakmış, Üstüne de silikçe bir söz kazınmış: Tabgaç ulusunun sözü tatlı, İpeği yumuşakmış. Tatlı sözle, yumuşak ipeğiyle aldatıp Uzak ulusu öylece yaklaştırırmış. Bir kişi kansa; Boyu, ulusu, akrabasına değin Barındırmazmış. Tatlı sözüne, Yumuşak ipeğine aldanıp çok çok; Türk ulusu öldün, Türk ulusu öleceksin. Olur mu ya öyle? Sen nereden bileceksin? Yüzyıllar önce ölmüş gitmişsin. En dokunaklı sevgi sözleri bugüne değin varan; Çıkmıştır ancak bir Cezayirlinin ağzından. O ne saygın bayların, o ne tatlı hanımların yurdudur Hindistan. Ne yüksek görgülü soylular çıkmıştır oradan. O ne Amerikan yağıdır öyle; o varken ne gerek vardır, ne çıkar tereyağından? Baksanıza şu kalıp kalıp margarinlere, aşağıdır sudan. Baksanıza şu yurdun işçilerine; Yemeden içmeden çalışıp didinenlere. Bir Beethoven sesi geliyor o yandan, Dinliyorlar en güzel Germen çalgılarını; Çalışırken, bir de delinirken sırtları, Gevşemeleri için bir kıyak bayımdan. Baylar kurşuna dizmeden önce de, Bürümüşler tümünü çizgili geceliklere; Sonsuz bir uykunun derinliklerinde, Erinç içinde yatabilsinler diye. İnanamıyorum be! Bu batılı uluslar ne de uygar, Ne de düşünceliler böyle. Onlar da olmasaydı yeryüzünde, Barbar kalmıştık biz şimdiye. 6/23